Çanakkale'de son nefesini verenler geride gözü yaşlı anneler, yetim çocuklar, dul eşler bırakmışlardı. Onlardan geriye kalan ise birkaç küçük eşya ya da sevdiklerine cepheden yazdıkları hasret dolu, duygu yüklü mektuplardı. En içten duygularla kaleme alınmış bu mektuplar, satır aralarına sıkışmış yaşanmışlıklara ve dönemin nabzını tutan ifadelere yer vermesi bakımlarından her zaman ayrı bir değere sahiptir. "Vatanın saadet ve selameti için" çıktığı yolda Çanakkale Cephesi'ne sevk olunan Sabri Efendi'nin; Eşi Naciye Hanım'a, kızı Firdevs'e ve o cephedeyken doğan küçük kızı Münevver'e yazdığı mektuplardan oluşan bu eser, adeta sizi içinde bulunduğunuz zaman ve mekândan çekip çıkarıyor. Zorlu savaş yıllarında bile kişilerin içine işlemiş nezaketi ve sevgi aktarımındaki inceliğiyle sarıp sarmaladığı kadar; cephedeki yaşamın, endişelerin, hasretlerin yüreklerde oluşturduğu hislerle de sarsıyor. Hele de katlanılan onca zorluktan sonra yaşanılanları okuyunca… Sabri Efendi'nin, harp tarihlerinde okuyamayacağınız satırlarının ve hayat hikâyesinin ardı sıra yol almak için daha fazla zaman kaybetmeyin isterseniz.